Ayna

 İnsan bazen en çok kendisinden kaçar. Aynalara bu yüzden bakmaz, sesine bu yüzden kulak vermez. Aynaya bakmak; sadece yüzü değil, geçmişi, hataları, eksikleri, yarım kalanları da görmek demektir. Her çizgide bir zamanın acısı, her bakışta bir kırgınlık gizlidir. Ve insan, en çok da kendini tanıdığında yorgun hisseder.

Bir ayna düşün, çerçevesi zamanla sararmış. Camı biraz tozlu, biraz buğulu. Ama hâlâ gösteriyor seni. Yıllardır bakıp da fark etmediğin, ertelediğin, yok saydığın seni. Çocukken kurduğun hayalleri, ergenlikte bastırdığın duyguları, yetişkinlikte içine attığın çığlıkları. Hepsi orada, aynanın içinde sıraya dizilmiş gibi. Biri sana "Bak buradayım" diyor. Diğeri "Sen beni unuttun". Ve biri de sadece susuyor; belki de en çok o bağırıyor aslında.

Hayat dediğimiz şey, bir aynalar koridoru belki de. Bir yolda yürüyorsun ve her adımda yeni bir ayna çıkıyor karşına. Bazen gururla bakıyorsun, bazen gözlerini kaçırıyorsun. Kimi zaman bir başkasının gözlerinden kendine bakıyorsun ve tanımadığın birini görüyorsun. Oysa her şey senin içinde olmuş, senin içinde büyümüş.

Bazı insanlar kırar aynayı. Kendini görmemek için, o gerçekle yüzleşmemek için. Kırınca rahatlayacağını sanar ama parçalar daha keskin olur. Ve bu kez o gerçek, küçük cam parçası gibi her yere batar. Her hatırada, her şarkıda, her sessizlikte. Çünkü kaçtığın şey dışarıda değil, seninle birlikte yürür. Aynayı kırmak, kendi yüzünü yok edemez.

Einstein’ın o meşhur sözü gibi: “Aynı şeyleri tekrarlayıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” Belki ben de deliyim. Belki de hâlâ aynı aynaya bakıp farklı birini göreceğimi umut ediyorum. Ama itiraf etmeliyim, bazen bir aynaya bile bakacak cesaretim olmadı. Çünkü orada gördüğüm şey sadece bir yüz değil, geçmişim, tercihlerim, pişmanlıklarım ve ne yazık ki bazılarına bile bile yürüdüğüm hatalardı.

Aynalar yalan söylemez. O yüzden korkutur. Çünkü insan, en çok da kendi doğrusunu sorgulamaktan korkar. Bir yabancıya anlatamadıklarını, aynadaki yansımana bile itiraf edemezsin bazen. Ama yine de bir gün cesaretin gelir. Belki bir şarkıyla, belki bir geceyle, belki de tamamen sessizlikle. Ve o zaman anlarsın: Kendi gözlerinin içine bakmak, özgürlüğün ilk adımıdır.

Ve eğer bir gün o aynada ağlıyorsan... korkma. Çünkü o gözyaşı bile seni gerçeğine biraz daha yaklaştırır. İnsan, kendini en çok ağlarken tanır.

Ben hâlâ o aynaya bakıyorum. Bazen tanıyorum kendimi, bazen yabancı gibiyim. Ama ne olursa olsun, artık kaçmıyorum. Çünkü bilirim ki kaçmak sadece zamanı uzatır, yüzleşmek ise yarayı sarar.

Teşekkür ederim bu satırları okuyana. Belki sen de aynaya bugün bir başka gözle bakarsın. Belki sen de artık sadece yüzünü değil, özünü görmeye başlarsın.


https://getaicraft.com/

https://semihtrn4.github.io/seopagebacklink/

background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai background remover ai







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyin "use it" ?